4 Ekim 2008 Cumartesi

Japon Piramitler

Mu Medeniyeti Kalıntıları :

1985 yilinda Japonya'nin Okinawa Adasi yakinlarindaki Yonaguni'nin aciklarinda dalis yapan bir balikadam, hic beklemedigi bir goruntuyle karsilasti. Suyun metrelerce altinda, dipte, derinlere dogru alcalan basamaklariyla garip bir antik kalinti uzaniyordu onunde. Ilkin goz yanilmasi sandi, basamaklara yaklasip inceledi, yapinin cevresini dolastikca saskinligi daha da artti. Bilinmez bir zamandan beri suyun altinda yattigi belli olan bu basamakli yapi, duzenli kivrimlara, son derece hassas acilara sahipti. Balikadam, sudan cikar cikmaz bildigi her yere bu bulusunu haber verdi. Yonaguni sularinin dibindeki bu esrarengiz yapinin sirri henuz tam olarak cozulebilmis degil. Ama seksenlerden bu yana dalis yapanlarin oldugu kadar, jeologlarin ve arkeologlarin da ilgi odagi. Japonya, Asya'daki cogu ulke gibi, antik caglara uzanan bir tarihe ve zengin bir kultur birikimine sahip. Okinawa ve dolaylarinda, zaman zaman 3000 yillik kalintilara rastlaniyor. Ama suyun altinda bulunan ve yapisi itibariyle bir "basamakli piramit" izlenimi veren buluntunun ne zaman, kimler tarafindan yapilmis olabilecegi uzerine kimsenin fikri yok.Aslina bakilacak olursa, bu yapinin "insan yapisi" oldugu da simdiye dek resmen kabul edilmis degil. Isin icinden cikamayan arkeologlar ve ortodoks jeologlar, bu dumduz basamaklarin dogal ik ve "insan yapisi" izlenimi veren bir bulguya hicbir yerde rastlanmadi. Adanin aciklarindaki bulgular aciklandiktan sonra inceleme yapmak icin gelen bilimadamlari arasinda, Sfenks uzerinde calismalar yapan Boston Universitesi'nden Dr Robert Schoch ile bu calismayi birlikte gerceklestirdigetkilerle olusmus olabilecegini belirtiyorlar ama hic de inandirici olamadiklarinin da farkindalar. Suyun, basincin, yer hareketlerinin zaman zaman olusturdugu duzgun yuzey sekillerine bazi yerlerde rastliyoruz. Ama Yonaguni'deki gibi duzgun, sasirtici derecede simetri John Anthony West de vardi. Dr Schoch, ilk dalista uzun uzun Yonaguni kalintilarini inceledi ve gorusunu net bir bicimde acikladi: "Bu kayaliklar kesinlikle insan yapisi ve tahmin edebilecegimizden cok cok daha eski. Asagi yukari, 10.000 yillik!" Ayni yorumu, John Anthony West ve Japon uzman jeologlar da yaptilar. Yuzlerce fotografi dunya basinina dagilan ve uzun sualti filmleri bircok televizyon kanalinda yayimlanan Yonaguni binasi, artik, son iki yildir butun dunyada yakindan taniniyor. "Tanrilarin Parmak Izleri" adli kitabiyla sansasyon yaratan Graham Hancock da "Yitik Uygarligin Pesinde" adli dizi icin burada dalis yapti ve Yonaguni'nin basamaklarini inceledi. Hancock'a gore dumduz, doksan derecelik acilarla inen basamaklarin yanisira, kosegenlerde oyulmus duzgun ve orantili hendekler, dort ayri yerdeki "sutun yerlestirme yuvalari", bu yapinin kesinlikle bir antik kalinti, hatta daha da iddiali bir cumleyle, bilinmeyen bir donemden kalma "basamakli piramit" oldugunu gosteriyordu. Schoch'un dusuncesiyle birlestirildiginde, Japon sularinin dibinde yatan bu cok eski ve bilinmez mimarlarin eseri olan yapi, M.o. 11.000 dolaylarindaki buzul erimesi sonucu denizlerin yukselmesiyle derinlere inmis bir "yitik uygarlik kalintisi" izlenimi veriyor. Ne var ki, ortodoks akademisyenler, karsi hicbir kanit one surememelerine ragmen Yonaguni buluntulari hakkinda yorum yapmak icin "erken" oldugunu, "insan yapisi" olmama ihtimalinin uzerinde durulmasi gerektigini soyluyorlar. Son bir yildir, Yonagoni'deki arastirmalar yogunlasmis durumda. Eger cevrede en kucuk bir hiyeroglif, bir resim, bir kucuk esya ya da heykel bulunursa, belki de butun dunyanin tarihine iliskin bilgiler soyle bir sarsilacak. Adi ister Atlantis olsun, ister Mu, ister Lemuria; bilinmeyen tarih caglarindan ses vermeye baslayan bir "yitik uygarlik", doksanlarin basindan bu yana iyiden iyiye hissedilir hale geldi.

Hiç yorum yok: